Şunu belirtmek gerekir ki; zorlayan kimse, istediği verildiği halde zorlamasına devam edecekse bu durumda istediğinin verilmemesi gerekir. Çünkü böyle bir durum, ikrah ruhsatından artık çıkmıştır. Bütün alimler; sürekli olarak küfür işlemeyi gerektiren bir zorlama altında kalmayı, küfür işleme konusunda ruhsat saymamışlardır.
İkrahla ilgili şartları bu şekilde açıkladıktan sonra ikrah ile zaruret arasında fark olduğu daha net olarak anlaşılmış olur.
Şeyh Süleyman b. Sehman, zaruret adı altında taguta muhakeme olunma konusunda kendisine sorulan soruya şöyle cevab verdi:
"İkincisi: Taguta muhakeme olmanın küfür olduğunu öğrendikten sonra sana şöyle denir: Allah (c.c) kitabında küfrün, öldürmekten daha büyük olduğunu şöyle zikretti:
"Fitne öldürmekten daha şiddetlidir." (Bakara: 191)
"Fitne öldürmekten daha büyüktür."(Bakara: 217)
Bu ayetlerde geçen "fitne"den kasıt; küfür ve şirktir. Bil ki! Gerek çölde yaşayan ve gerekse şehirde yaşayanların hepsinin, birbirleriyle ta yok oluncaya kadar savaşmaları, İslam şeriatine ve Rasulullah (s.a.s)'ın getirdiği hükümlere muhalefet eden ve başka hükümlerle hükmeden tagutu aralarındaki ihtilafı çözme konusunda hakem tayin etmelerinden daha ehvendir.
Üçüncüsü: Eğer muhakeme olmak küfür ve ihtilaf dünya içinse, o zaman nasıl olur da dünya için küfre girersin?
Bil ki! Allah (c.c) ve rasulü herşeyden daha sevgili olmadıkça hiç kimse iman etmiş olmaz. Aynı şekilde Rasulullah (s.a.s), kendi çocuğundan, babasından ve bütün insanlardan daha sevgili olmadıkça hiç kimse iman etmiş olmaz. Bütün dünyan gitse de tagutun mahkemesine muhakeme olmak senin için asla caiz olmaz. Şayet sana ya elindeki herşeyi vereceksin veya taguta muhakeme olacaksın denilirse, sana farz olan şey; elindeki herşeyi vermen fakattaguta asla muhakeme olmamandır. (Eddureru's Seniye Mürtedin hükmü bölümü s: 275)
Şeyh Abdurrahman b. Hasen:
"Kim tagutu inkar edip Allah'a iman ederse kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa tutunmuş olur. Allah işitendir, bilendir." (Bakara: 256)
ayeti hakkında şöyle dedi:
"Taguta muhakeme olmak, taguta iman etmek demektir." (Fethül Meci s: 351)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder